Veli Küçük'ün bu zamana kadar hiç yayımlanmamış fotoğraflarının bulunduğu bir albümü de içinde barındıran kitap MİT- asker- siyaset üçleminde oldukça çarpıcı ilişkileri gözler önüne seriyor. Sonuç olarak PKK ile mücadele eden Veli Küçük'ten ud çalan Veli Küçük'e kadar her yönüyle bir portre sergileniyor.
Yıllardır faili meçhuller denince onun adını duyduk, Susurluk davasında gene onun adını öne sürdüler, Jitem'i onun kurduğunu, Hizbullah'ı PKK'ya karşı onun oluşturduğu iddialarını ortaya attılar ve şimdi de Ergenekon davasında "örgüt yöneticisi" suçlamasıyla en yüksek cezayı verdiler. İnsanların aklında gerçekten sırlarla dolu bir Veli Küçük tablosu oluştu yada oluşturuldu. Kimdi Veli Küçük, gerçekten bu kadar karanlık çemberin ortasında bir suçlu muydu, yoksa iftiralara uğrayan bir yurtsever miydi. Hep siyasi güç odaklarının sunumlarıyla karşılaştık bu zamana kadar. Ancak Veli Küçük konuşmayı seçmedi. Türkiye'nin hemen hemen her yerinde önemli askeri yöneticilikte bulunmuş olan Küçük, belki de ilk kez bu kadar nesnel olarak Hikmet Çiçek'in kaleminden KAYNAK YAYINLARI tarafından "Ben Veli Küçük" kitabıyla ulaşıyor bizlere.
Silivri cezaevinde, duruşmalarda Veli Küçük ile konuşma hatta onun cezaevinde tuttuğu notları okuma fırsatını edinen Hikmet Çiçek, büyük bir araştırma, gözlemleme ve gerçekçi bakışı ile bize Veli Küçük hakkında yeni şeyler söylüyor. Veli Küçük'ün bu zamana kadar hiç yayımlanmamış fotoğraflarının bulunduğu bir albümü de içinde barındıran kitap MİT- asker- siyaset üçleminde oldukça çarpıcı ilişkileri gözler önüne seriyor. Sonuç olarak PKK ile mücadele eden Veli Küçük'ten ud çalan Veli Küçük'e kadar her yönüyle bir portre sergileniyor bu kitapta. Çalışmanın sahibi usta gazeteci-yazar Hikmet Çiçek merak ettiğimiz Veli Küçük'ün verdiği cevaplar hakkındaki soru işaretlerini açığa çıkarmada yeterli miydi size göre, yoksa kaçak mı dövüştü? Yorumunuzu alabilir miyiz? Veli Küçük'e karşı insanların bakış açısı bu kitapla birlikte değişecek mi sizce? Önyargılar varsa bunlar kırılacak mı? Siz Veli Küçük'ün cezaevinde tuttuğu notlarını okuma fırsatına ulaştınız. Bu notlar kitapta yok. Bu notlarda neler vardı? İlerleyen süreçte yayımlanacak mı bunlar? Veli Küçük'ün kitap yazmayacağını söylüyorsunuz, bunun altını biraz açabilir miyiz? Kitabın en güçlü argümanı.ne sizce? Kitap hakkında Veli Küçük'ün yorumu ne oldu? Ergenekon ve Balyoz sanıklarından tepkiler aldınız mı? gibi sorularımızı Silivri Cezaevi'nden yanıtladı. Sorduğumuz sorulara teker teker yanıt vermek yerine, soruları kapsayıcı bir metin yazdı bize. işte sizinle o metni paylaşıyoruz.
O yazılmayıp da kim yazılacak
Hikmet Çiçek: "Biliyorsunuz, ünlü bir sözdür: "Önyargılar, Alp dağlarından daha ağırdır" denir. Einsteinln "Atomu parçalamaktan daha zor" demesi gibi. Bu kitap, emekli bir asker üzerine yaratılan önyargıları kırmak için yazıldı. Başarılı oldu mu, onu okurlar takdir edecek. Tabii bizim söz ettiğimiz önyargılar doğal ve insani olan değil Bilinçli ve sistemli bir kara propaganda sonucu yaratıldı bu önyargılar. Siyasette buna psikolojik savaş deniyor. Psikolojik savaş veya kara propaganda karşı devrimcilerin bir mücadele aracı. Devrimciler psikolojik savaş yapmaz, ona karşı mücadele eder. Bu yüzden bu kitabı, psikolojik savaşa karşı mücadelenin bir ustasına, Hasan Yalçın ağabeyimize ithaf ettim. Keşke yaşasaydı da eleştirilerini öğrenebilseydim. Veli Küçük Ergenekon davasında iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 99 yıl ağır hapis cezasına mahkum edildi. "Ağırlaştırılmış müebbet" dediğin eski TCK'daki idam cezasının karşılığı. Bu ağırlaştırılmış müebbetlerden biri, sadece ve sadece davanın gizli tanığı Osman Yıldırım'ın yalanlarına dayanarak verildi. Emekli kıdemli Albay Muzaffer Tekin'e de aynı gerekçeyle, aynı ceza verildi. Küçük ve Tekin, savcıların "Osmanım" dediği bu yalancının uydurmalarıyla Danıştay cinayetinden suçlu kabul edildiler. Başka kanıt, bilgi, belge, vs. yok. Düşünebiliyor musunuz, sadece bu herifin söyledikleriyle idam cezası! Bu koşullarda, bu davada Veli Küçük değil de kim yazılabilir ki! Bana göre Veli Küçük bu davada bir simgedir. "Ergenekon" denilen tertibin,yurtseverlere karşı ne büyük bir yalan olduğunun simgesi. Burada ne yazık ki diğer koğuşlarla öyle uzun boylu bir fikir alışverişine imkan yok. Elbette koğuş arkadaşlarım Tuncay Özkan ile Deniz Yıldırım okudular ve onların önerilerinden çok yararlandım. Sözünü ettiğiniz diğer Ergenekon, Balyoz vs. sanıklannın tepkilerini ben de merak ediyorum. Ergenekon klasörlerinde Veli Küçükte ilgili her yazıyı okumaya çalıştım. Gözden kaçan olduysa kusur benimdir. Evet, Küçük'ün "şunu yazma" dediği bazı şeyler olmuştur ve ben de bu talebe uyarak elbette yazmadım. Güven ve karşılıklı saygı bunu gerektiriyor. Fakat yazılmayanlar kanımca kitabın içeriğini zayıflatacak şeyler değildir. Evet, kitapta da belirttiğim gibi yeterince ikna olmadığım konular oldu. Küçük gibi, hayatının önemli bir bölümünü devletin kritik görevlerinde geçirenlerin "bu benimle mezara gidecek" dediklerini çok duyduğum için yadırgamadım. "Kitap yazmaz" demem o yüzden. Keşke yazsa da bu kitabın eksiklerini tamamlasa. "Ben Veli Küçük" sadece bir kişinin biyografisi olarak değil fakat O'nun kişiliğinde bir dava ile, bir büyük tertiple, bir kara propaganda ile mücadele için yazıldı. Ben ya da bir başkası bu kitabın devamını getirecektir. Bu tertibi imal eden baykuşlar, çakallar, yarasalar isim isim, teker teker gün yüzüne çıkarılacaktır. Onlardan hesap sorulacağı günü göreceğimizden adım gibi eminim!"
-----------------------------
Ben Veli Küçük Kitabını %25 İndirimli Satın Almak İçin Tıklayın;
