8 Ekim 2013 Salı

GEZİ İZLENİMLERİNDEN...


4-5 yıl kadar önceydi, kayınbiraderim Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan'ı kapsayan bir Orta Asya gezisine çıkacak, bana soruyor oraları, ben de okuduklarımdan yararlanarak anlatıyorum, bilgilendiriyorum. Dünürü de yanında. Dünür bana "Sen oraları bayağı gezmişsin" dedi. "Hayır ne yazık ki, Azerbaycan'dan öteye gidemedim" dedim, şaşırdı, inanmadı.
İnanmaz, çünkü bilmez... Ülkeleri öncelikle edebiyatı, tarihi ve coğrafyasıyla öğrenmezseniz, gitmenizin fazla bir anlamı olamaz. Hani o meşhur münazara konusu vardır: "Çok gezen mi çok bilir, çok okuyan mı?" Bunun kestirme ve doğru yanıtı şudur bence: "Çok okumadan çok gezmek, gezmek değil tozmaktır aslında. Toz bulutu gidince çok bir şey kalmaz geriye."
Edebiyatın en sevdiğim dallarından biri "Gezi İzlenimleri"dir. Görsellik olgusu ve televizyon faktörü dahi gezi izlenimlerini içeren edebi eserlerin pabucunu dama atamamıştır.
Evet… Bugün gezi izlenimi kitaplarından örnekler sunacağız. Ayhan Sarıhan'ın Ağustos 2013 baskılı (Kaynak Yayınları), "Tanrılar ve Dilenciler Diyarı"ndan başlayalım.
Nepal ve Hindistan'a geziye gitmiş Sarıhan, Himalaya Dağlarının üstünde uçakla uçmuş, Hindu ve Buda tapınaklarını gezmiş, bu ülkelerin sokaklarını bilinçle arşınlamış, izlenimler almış. Üslubu çok akıcı ve nükte dolu… Zaman zaman araya ülkemizden fıkralar da sokuşturarak taşı gediğine koymayı biliyor. Bu kitaptan birkaç ilginç bilgi aktarayım:
-Elini sallasan Tanrı… Tastamam 360 milyon Tann var Nepal'de…
-Hindistan'da gerçekten ineğe tapıyorlar mı?
-Buda Dini'nin Tanrısı yok…
-Hindistan'da nüfusun yarısı dileniyor, dilenciliği ek iş olarak yapanlar da var.

-Ve bulunmaz Hint Kumaşları…

----------------
Tanrılar ve Dilenciler Diyarı Kitabını %25 İndirimli Satın Almak İçin Tıklayın;