7 Mart 2013 Perşembe

İÇİNDEKİ ATEŞ ÇOCUKLUĞUNDA YANDI


Yılmaz Güney hakkında yazılan belkî en "nesnel" kitaplardan biri olan "İnsan Yılmaz Güney" yeniden basıldı. M. Şehmus Güzel tarafından yazılan kitap, (Güney'in yaşamı boyunca en yakınında olmuş farklı kesimlerden dostları ile yapılan söyleşilere raslanıyor. Güzel, kitabı hazırlarken önceliğini şöyle belirlemiş: "Anılarını yazan, mektuplarını yayımlayan veya yayımlayacak olanları ihmal ettim. Anılar birer serçedir. Dokunmaya gelmez. Söyleşi yaptığım arkadaşlarının hiçbiri Yılmaz'a değin anılarını yayınlamayı düşünmüyor. Dolayısıyla, bu kitap biraz da onların kitabıdır."

Güney'in çocukluğundan başlayarak, ölümüne kadar geçen süre içerisinde Yılmaz Güney'e yol arkadaşlığı yapmış Nihat Ziya lan'dan Yaşar Kemal'e, Dündar Kılıç'tan Idris Özbir'e, Cahide Sonku'dan Bilge Olgaç'a, Abdurrahman Keskiner'den Tarık Akan'a, Atilla Dorsay'dan Osman Şahin'e onlarca kişi ile görüşen, ses kayıtlan yapan M. Şehmus Güzel, sonuçta Yılmaz Gü ney'i anlamaya büyük katkısı olacak bir eser ortaya çıkarmış.


Kurtuluş fikri kolonyacı dükkanında ortaya çıktı

Güney'in sinemasını ve sanatçılığını temelden belirleyen en önemli etmenlerden biri, onun dünya görüşüdür. "Sosyalizmin ilk cana yakın soluğunu 1953-1954'lerde, Adana'da inönü Caddesi'nde bir kolonyacı dükkânında duydum. On yedi yaşlarmdaydım. Genç bir adam, işçilerden, köylülerden söz eden, İspanya iç savaşının acılarını anlatan şiirler okudu bana. Küçük, kırmızı kaplı bir cep defterine, özenle yazılmış şiirlerdi bunlar.

Çocuk yasında izleyici tepkisine dikkat etti

Güney'i anlatan en önemli anekdotlardan birini, ikinci eşi Nebahat Çehre anlatıyor: "Yılmaz, Adana'da sinemalara film taşıyan bir çocukken izlediği filmlerden sonra notlar tuttuğunu anlatırdı. Ne bileyim, Ayhan Işık'ın şu filminde seyirci şu sahnelerde alkışladı. Seyircinin tepkisini, çocuk yaşında tespit eden biri elbette büyük sinemacı olacaktı. Altıncı hissi bu kadar kuvvetli olan, bu kadar sessiz ve derinden gözlem yapan bir başka insan tanımadım."

Kitabın yazarı Güzel; 1965 yılında 20'den fazla film çevirerek ulaşılması imkansız bir rekor kırmasından kabadayılar dünyasındaki dostlukları ve "ayağı taşa deyse içini sızlatan" kadınlarla ilişkisine kadar "insan" Yılmaz Güney'i birinci elden tanıklıklara dayanarak anlatmış.




Kaynak:  Aydınlık Gazetesi