28 Nisan 2013 Pazar

Derin Suskunluklarda Binlerce Kayayı Yerinden Oynatan Şiirler!


Yurt Gazetesi Kültür Eki
Arife Kalender'in Hüseyin Haydar ile röportajı...

Doğu Tabletleri ni okuduktan sonra, hiç kimse, dünyaya dönüp bir şey olmamış gibi, bana ne " diyemez!

Sevgili Hüseyin Haydar, uzun bir aradan sonra yeni kitapların yayınlanır yayınlanmaz, 2012'de üç önemli ödülü birden kazandın: Yunus Nadi, Ahmet Necdet ve TROYA Şiir Ödülü. Şair için ödülün anlamı nedir?

Sadece şair için değil, öbür tüm sanatçılar için de amacını bulmuş her ödülün etkisi olumludur, desteklenmelidir. Amacına ulaşmış demem, verinin ile alanın hedeflerine uygun olsun. Hedefine ulaşan ödülleri, günümüzün fazlaca gürültülü ortamın da, şiire dikkat çekmesi bakımından olumlu buluyorum. Ancak, Türkiye'de ödül kurumlannın belli bir yozlaşmayı yaşadığını, tartışılması gerektiğini vurgulamak isterim.

NEDEN DOĞU?
Sorularımı sondan başa doğru yöneltmek istiyorum. Neden'Doğu'?

Bunun pek çok açıklaması var. Öncelikle diyebilirim ki, Doğu ve Batı kavramlan adına ağır bedeller ekleyen bir ülkenin şairiyiz. Yüzyıllar süren karanlık bir dönemi büyük bir devrimle aşarken Batı'ya yaklaştık. Bu önemliydi, ama çok geçmeden Batı'mn özüne değil biçimine saplalemi etkin.

Tespitiniz doğru. Bir şairi güçlü kılacak hemen her şey Anadolu sandığının içinde var. Yeter ki kapağını açabilelim ve alçak gönüllülükle o değer biçilemez varlıklara uzanabilelim. Anadolu maddi kültür öğeleri nin olduğu kadar manevi kültür öğelerinin de en yoğun olduğu halkların yaşam alanı. Burada çok derin bir insanlık tarihi ile insanlığın binlerce yılda yarattığı söz varlıkları katmanlar halinde, iç içe. Ancak bizim modern şiirimizin bunun hakkını tam olarak verdiğini söyleyebilir miyiz? Benim çabamın belki burada bir anlamı olabilir.

TAZE BELLEK
Şiir kahramanlann oldukça fazla. 'Kuddusi Okkır'ın son sözleri, Bugün Nusret Sanem'i Düşündüm, Balaban Usta Yazıtı, Türkan Saylan Türküsü, Halit Refiğ için 24 Kare'vb... bir çok portre var kitaplarında. Kişiler ve yerler şürlerinde çok yer tutuyor. Bu tavrında unutulan değerleri canlı ve taze tutma kaygısı olabilir mi?

Otuz iki yıl önce yayınlanan ilk kitabım Acı Türkücü'deki şiirleri Toplumsal sorunlar esasında " büyük insanlığın " sorunlarıdır. Bizim mücadelemiz bugün bir milli devrim aşamasıyla sürüyorsa bu büyük insanlığın gelip dayandığı bir yerdir nıp kaldık. Taklitçiliğe düştük... Kendi özümüze yabancılaştık. Öyle ki kendini kendi halkına değil de Batıya sevdirme çabasına düşen şairle rimizin sayısı az değildir. Bu yanlışlıkla Doğu'da yaşayan varlıklarımızı unuttuk İkincisi, devrimci bir amaçla bakarsak, devrin çıkışının şimdi Doğu'da olduğunu görürüz. Doğu mazlumlar coğrafyasıdır ve Doğu bugün, insanlığa söyleyecek sözlerle doludur. Ben de gücümü bu gizil kaynaktan aldığımı sanıyorum. Batı ise aydınlanma gücünü tüketmiştir. Söyleyecek sözü ne yazık ki kalma mıştır. Elbette bir Türk şairi olarak Doğu ile devrimci, aydınlanmaca Ba tı'mn kültür iklimini birlikte içime çekiyorum, ama Söz Doğu'dadır! Söz hakkı Doğu'nundur!. Genel olarak, bir önceki kitabın 'Zor Günlerin Şiirleri'nde de'Doğu Tabletleri'nde de destan söy oluşturan tutumum neyse bugün de aşağı yukarı ayru. Gerçeğin yakıcı yüzü. Hep olgulardan hareket ettim. Olaylardan değil. Olaylar eğer olgu düzeyine yükselebilmişse şiirsel bir alanın açılması söz konusu olur. O günlerde katledilen arkadaşlann (Şa hin Avdın, Kerim Yaman, Osman Kaptan, 1 Mayıs Katliamında öldü rülenler, Dokuz TİFlinin katli, MTA'lı Mahmuf un pusuya düşürü lüşü vb.) gerçekliği ve oluşan ruhbilimsel durum şiirin derin saydamın dan yansıtıldı. Yüceltilmiş devrimci romantizmle bağımsızlık mücadele sinin değişik boyutlarıyla buluşup imgelerde dile gelişi... Yine bugünkü gibi kitlelere korku salan " müesses nizam " a kafa tutuş... Yaşadığı dö nemde olayların ortasındaki şairin işi salt yaşananı yansıtmak değil, yaşa nan sürece katılıp kanayarak, oradan yazmak. Böylesine bir somut ger çeklikten doğuyor insan karakterleri. Yapmak istediğim onlan tek başına birey olarak yaşatmanın ötesinde, onlar aracılığıyla toplumsal özün na sıl ortaya çıktığına işaret etmek. I

UZUN TARİH
Doğu Tabletleri'uzun dizeli, her şiirde farklı temanm işlendiği yoğun şiirlerden oluşuyor. Bir ulu sun uzun tarihi olarak da bakarsak...

Şiir kitabına, yeterli sayıda şiirin bir arada toplanması olarak bakılıyor. Bu çok yanlış. Çünkü her şiir kitabı bir yapıt adayıdır. Her şiir kitabı, belli bir iddiası olan bir yapıt olarak ortaya çıkmalıdır. O zaman kitap okuyucu yu bir yolculuğa çıkanr. Kitap bitti ğinde okuyucu, artık eski okuyucu olmaktan çıkmış, yenilenmiştir. Örne ğin Doğu Tabletleri'nin okuyucusu Doğu Tabletleri'ni okuyup bitirdikten sonra, dünyaya dönüp hiçbir şey ol mamış gibi " bana ne " diyemez!

NE YAPMALI?
'Zor Günlerin Şiirleri'nde taşlan ve coşkun söylem dikkat çekerken, duygu ve düşüncedeki hareketlilik okuyucuyu uyandırıyor. Konuşma ve hitap dilinin kullanılışı söylemi etkili kılarken; tüm şiirlerindeki iletiyi önceleme isteği görülüyor. Şiirindeki ileti, bildiri konusunda neler söylersin?

Nasıl yapmalı da şair, " çözümü şür gerektiren, " toplumsal soruna el atmalı. Bunu bir toplumsal buyruk olarak algılamalı ve işe koyulmalı. Belki de şairin zor anları sıkça yaşadığı bir durum bu. Doğu Tabletleri de bugünün " çözümü şiir gerektiren " bir sorunu ele alır, ancak çözüm masası tarihin içine kumludur. Zor Günlerin Şiirleri'nde ise sorunun çözümü için masanın bugünün içine kurulması, tarihin bugüne çağrılması sağlanır. Bu açılardan bak tığımızda yukarıda Doğu Tabletleri için ileri sürdüğüm iddiayı Zor Gün lerin Şiirleri için de ileri sürebilirim. Bu şiirleri okuyup bitiren kişi sonun da bir değişime uğradığını kesinlikle fark edecektir.

Yunus Nadi Edebiyat Ödülleri töreninde şairlere genel bir çağrı yaptın?

Evet, o gün, şairleri göreve çağırdım, bugün de çağırıyorum. Şairim, diyen kimse elini taşın altına koymalıdır. İşte o zaman, insanlığa dayatılan esaret taşını kaldırıp atmak için elbirliği yapmış olacağız.


-----------------------------------------------------------------------------

HÜSEYİN HAYDAR KİTAPLARI
%25 İNDİRİMLİ Satın Almak için Tıklayın;