31 Temmuz 2013 Çarşamba

HİKMET ÇİÇEK VE GİZLİ TANIK ADALETİ!



     SEVGİLİ okuyucularım, Balyoz davası bitti, çok sayıda komutan ve birkaç sivil memur en ağır hapis cezalarına çarptırıldı. Cezalar haksızdı... Cezalar sadece belli yerlerde ve poliste üretilen düzmece bilgisayar belgelerine göre verildi. Bu belgelerin hiçbirinde imza yok. Hepsi de muhbir vatandaşlar tarafından yapılan sözde ihbarlarla gündeme getirilen hayali yazışmalar. Balyoz sanıkları bu dava hakkında muhteşem kitaplar yazdılar, dört dörtlük belgeler açıkladılar, üzerlerinden sürdürülen siyasi oyunu kanıtladılar...
Türk Ordusu'nda görev yaparken, Güneydoğu dağlarında PKK ile vuruşurken günün birinde yazar olacakları, oturup kitaplar yazacakları herhalde akıllarının ucundan bile geçmezdi. Dosyayı şimdi Yargıtay'da, 9. Ceza Dairesi karara bağlayacak. Temyiz duruşmaları devam ediyor. Ama gelin görün ki, toplumda yargıya karşı bir güvensizlik var. Bütün yüksek yargı gibi Yargıtay da artık AKP'nin eline geçmiş durumda. Dolayısıyla, Yargıtay'ın bu dava konusunda nasıl bir karar vereceği, mahkemenin adaletsizliğini giderip gidermeyeceği bilinmiyor. Umarım ki karar verirken siyaseti değil» hukuku dikkate alırlar.

     Şimdi gelelim AKP'nin bir başka özel yetkili mahkemesinde görülmekte olan ERGENEKON davasına. Bu davanın en ilginç yanlarından biri, gizli tanıklarla sürdürülmüş olması. Dibine kadar kısıtlanan savunmalar bitti, karar 5 Ağustos günü açıklanacak. Bir "Terör örgütü (!)" düşünün ki, yargılanan sanıkların çoğu ötekileri ilk kez duruşma salonunda tanıdı! Bu hayali örgüte mensup olduğu iddia edilen komutanlar, gazeteci ve yazarlar, üniversite rektörleri ve hocalarının teröre bulaşmışlığı konusunda bir tek tutarlı iddia, somut bilgi ve belge yoktu. Bunu sağlamak amacıyla işin içine Danıştay cinayetini kattılar! Şimdi bir düşünün!.. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ. Ordu Komutanı Hurşit Tolon. Prof. Dr. Mehmet Haberal. Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, İŞÇİ PARTİSİ Başkanı DOĞU PERİNÇEK, gazeteci arkadaşlarımız Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Hikmet Çiçek ve daha niceleri teröre ve Danıştay cinayetine ortak edilmek isteniyor, üstelik Danıştay katili sapıkla aynı davada yargılanıyor!.. Olacak şey midir, böyle adalet olur mu! Sanıklar on binlerce sayfadan oluşan düzmece belgelerle suçlandılar... Bu inanılmaz suçlamalara yanıt veren, hakkını arayan sanıklara ve özellikle de avukatlarına mahkeme tarafından çeşitli cezalar verildi, duruşmalara alınmadılar, haklarında davalar açıldı. Şimdi ERGENEKON davasının karar aşamasına gelindi. Hiç kuşkum yok, Balyoz'da olduğu gibi yine en ağır cezalar verilecek...

     ERGENEKON davasının çok ilginç bir özelliği daha var. Balyoz davasının esasını nasıl o düzmece dijital belgeler, oda tv davasının esasını nasıl o uzaktan gönderilen bilgisayar virüsleri oluşturduysa, ERGENEKON davasında işin temelini, adına "Gizli tanık" denilen bir takım tipler oluşturdu. Size önce, bu konuda çıkan ve mutlaka okunması gereken bir kitaptan söz etmek istiyorum... Gazeteci arkadaşımız, ERGENEKON tutuklusu Hikmet Çiçek in son kitabı: "ERGENEKON Tertibinde Gizli Tanıklar" (Kaynak Yayınlan.) Duruşmalar kimliği bilinmeyen bu tiplerin ifadeleriyle sürdürüldü ve bunlar önüne geleni suçladı... Verdikleri ifadeler çoğunlukla komediye dönüşüyordu... Çünkü bildikleri hiçbir şey yoktu, sadece yorum yapıp insanları suçluyorlardı. Bu şahıslardan bazılan kendileri gizli tanıklık için başvurdu, bazılarını polis veya savcılar bulup gizli tanık yaptı! Hikmet Çiçek kitabında işte bu rezaleti duruşma tutanaklarından aktarıyor.??? Mahkeme tarafından 31 gizli tanık dinlendi. Bunlar özel bir odaya alınıyor, görüntü ve sesleri değiştiriliyor, kimliklerini sadece polis ve mahkeme biliyordu. Ancak bazı isimler açığa çıktı. Örneğin bu gizli tanıklar arasında 33 askerimizi Bingöl'de şehit eden PKK'lı Şemdin Sakık da vardı. Bazıları da aynı davada hem sanık, hem gizli tanık, hem de açık tanık idi! Bunlara mahkeme tarafından verilen bazı kod isimler şöyle: Anadolu, Akdeniz, 15, Kıskaç, Mart, İlkadım, Poyraz, Dilovası, İmdat, Yıldız, Aydos, 17, İsmet, Emek, Tepe, Hisar, AB, Ayaklanma, Yavuz... Hikmet Çiçek kitabında bu gizli tanıklar için şöyle diyor: "İçlerinde mesleği olan, eli ekmek tutan bir kişi bile yok. Aralarında koyun hırsızı da var, oto hırsızı da. Kız kardeşinin kızını satan da var, gayrimeşru alemde tanınmak için çabalayan da. Cinayet, uyuşturucu kaçakçılığı, gasp, (bazıları oğlan çocuklara) tecavüz, adam yaralama, adam kaçırma, dolandırıcılık ve fuhuş hükümlüleri. Sabıkaları yüklü. ERGENEKON davasında 12 PKK itirafçısı gizli tanık olmak için başvurdu, bazıları dinlendi. Gizli tanıklar arasında Dev-Sol, DHKP-C ve Hizbullah itirafçıları da var. Toplumun tortuları... Çöplükten toplanmış ve gizli tanık yapılmışlar. Bu gizli tanıklar, ERGENEKON hakim ve savcılarının en muteber (saygın, güvenilir) tanıklarıdır!"

     Şimdi biraz da bu gizli tanık ekibinin mahkemede verdiği ifadelere kitapta yer alan tutanaklardan bakalım: "Veli Küçük benim atımı kesti... Kola içirip bademciklerimi aldılar... Apo'yu ben öldürecektim ama kabul etmedim... Saddam'ın ajanını ilaçla uyutup çantasını aldım... Cezaevinde başsavcının odasında rakı içerdik... Zar oynarım, yanık oynarım, pavyon alemine takılırım..." Gizli tanıklar bir sürü konuda açıkça yalan söylüyor, ancak mahkeme sanıklara bu yalanlan sorgulama hakkı vermiyordu. Tam tersine, gizli tanığa "Sen bu soruya cevap verme" deniliyordu. Komedi sürüp gidiyordu! açığa çıkarması beklenen bir gizli tanık ERGENEKON terör örgütünü (!) anlatırken kendisine soruluyor: "İsim olarak kimler vardı?"... Gizli tanık İmdat yanıt veriyor: "Bilmiyorum, isim yok efendim!" Gizli tanık Huzur, mahkeme huzurunda... Soruluyor: "Siz ERGENEKON ismini ne zaman duydunuz?"... Tanık, çok huzurlu bir yanıt veriyor: "Basından duydum!" Gizli tanık Kurşun, Tuncay Özkan'ı suçluyor: "Hükümet aleyhine, işte bu cemaat ve tarikatlara karşı, Fethullah Gülen'e karşı Ankara'da dinledim efendim. Yani inanan insanlara karşı. Yani hakaret etmiştir." Gizli tanık Yıldız: "Ben araba hırsızıyım. Benim için bunlar hiç önemli şeyler değil. Ben ekmeğimin derdindeyim ama günüm gitti." Gizli tanık Poyraz: "Efendim ben İstanbul'da çeşitli suçlar işledim. Tahsilat olayından, adam kaçırma ve hürriyeti tahditten falan cezaevinde yatışımdan başlayayım. Ben gayrimeşru alemdeyim. Adam yaralama, darp..." Şimdiki mesleği ise ERGENEKON davasında gizli tanıklık! Gizli tanık Aydos'un künyesi: 1996'da koyun çalarken yakalandı, cezaevinde yattı. Askerden firar suçundan yine yattı, tahliye oldu. 2000 yılında gasp suçundan yattı, 2001'de tahliye oldu. Sonra yine gasp ve sahte kimlik kullanmaktan yattı, 2005'te tahliye edildi. Son eylemi Kartal Aydos'ta cinayet! Halen cinayetten hapis yatıyor.

     ERGENEKON davasında tanıklık yapsın diye getirilen gizli tanık Yavuz'a örgüt hakkında neler bildiği soruldu... "ERGENEKON şudur budur, ben anlamam öyle şeylerden. Hani yok örgüttür, yok ERGENEKON'dur, yok falandır filandır, yani ben bunları bilmiş etmiş değilim. Buradaki şahısların hiçbirini fiziken görmedim. Tanımam, bilmem etmem.*'Gizli tanık Feryat bir PKK itirafçısı. Cezaevinde 10 yıl kalmış, dört kez askerden firar etmiş. Kendisine soruluyor: "Burada ERGENEKON çetesi dediniz. Nereden öğrendiniz bu durumu?.. " Gizli tanık yanıt veriyor: "Şeyden, Nuri Ergin ve Vedat Ergin televizyonda söylediler, oradan öğrendim... Hani ben burada isim olarak ben kimseyi tanımıyorum. Çünkü ben denileni söylüyorum sadece!" Gazeteci arkadaşımız, "Terörist (!)" Hikmet Çiçek muhteşem, dört dörtlük bir kitap yazmış, ERGENEKON davasının bu onurlu (!) gizli tanıklarını mahkeme tutanaklarından gündeme taşırken aslında "Türkiye'deki adaletin ne durumda olduğunu" anlatmış. Ellerine sağlık. Şu kitabı bir de mahkeme heyeti okuyabilse! Diyeceksiniz ki "Okusa ne değişir, karar çoktan hazır!.." Haklısınız.


-------------------------------------------------------------
Ergenekon Tertibinde Gizli Tanıklar Kitabını %25 İNDİRİMLİ Satın Almak için Tıklayın;