Yılmaz Güney'in çocukluğundan başlayarak, ölümüne kadar geçen süre içerisinde Güney'e yol arkadaşlığı yapmış Nihat Ziyalan'dan Yaşar Kemal'e, onlarca kişi ile görüşmelerin yer aldığı M. Şehmus Güzel imzalı "İnsan Yılmaz Güney" adlı kitap yeniden basıldı.
İlk baskısı 1994'te yine Kaynak Yayınları tarafından yapılan M. Şehm mus Güzel'in "İnsan Yılmaz Güney" kitabı yeniden basıldı.
Birçok ilginç anektod var kitapta. Ama ilginci hapisanede Yılmaz Güneyle tanışan ve ondan antiemperyalizm konusunda bilgiler alan, "içeride" Deniz Gezmiş'le tanışan kabadayı Dündar Kılıç'ın çıktığında Hilton Oteli'nde rastlaştığı Amerikalıları elde tabanca, tek sıraya dizmesi.M. Şehmus Güzel tarafından kaleme alınan ve ikinci basımında yeni bir kapak ve özel bir sunu yer alan bu kitap, belki de Yılmaz Güney hakkında yazılan en nesnel kitaplardan biri olma özelliğine sahip diyebiliriz.
Yılmaz Güney'in çocukluğundan başlayarak, ölümüne kadar geçen süre içerisinde Güney'e yol arkadaşlığı yapmış Nihat Ziyalan'dan Yaşar Kemal'e, Dündar Kılıç'tan İdris Özbir'e, Cahide Sonku'dan Bilge Olgaç'a, Abdurrahman Keskiner'den Tarık Akan'a, Atilla Dorsay'dan Osman Şahin'e onlarca kişi ile görüşmüş M. Şehmus Güzel. Onların anlatımlarından Yılmaz Güney'i anlamaya büyük katkısı olacak bir eseri ortaya çıkarmış.
Neler yok ki kitapta. Çoğunu belki de ilk kez duyduğumuz anılar, çalıştığı, tanıştığı kişiler, hapishane günleri, kabadayı arkadaşları, sinemacılığı öğrenmesi, sosyalizmle tanışması, kaçışından önce sanat hakkındaki sözleri...
Bakın ikinci eşi Nebahat Çehre O'nu nasıl anlatıyor: Yılmaz, Adana'da sinemalara film taşıyan bir çocukken izlediği filmlerden sonra notlar tuttuğunu anlatırdı. Ne bileyim, Ayhan Işık'ın şu filminde seyirci şu sahnelerde alkışladı. Seyircinin tepkisini, çocuk yaşında tespit eden biri elbette büyük sinemacı olacaktı. Altıncı hissi bu kadar kuvvetli olan, bu kadar sessiz ve derinden gözlem yapan bir başka insan tanımadım."
Kitapta birçok ilginç not var.
Dündar Kılıç, Kürt İdris, Cesi, Kont Kemal, İskender Saltoğlu gibi kabadayılarla 1960'larda dostluklar kurduğunu okuyoruz Güney'in. Dündar Kılıç'a antiemperyalizm konusunda bilgi aktardığı, o yıllarda "içeride" Deniz Gezmiş'le tanıştıktan sonra çıktığında Hilton Oteli'nde rastlaştığı Amerikalıları elde tabanca, tek sıraya dizdiğini öğreniyoruz bu kitaptan.
'Halktan, sanatımdan kaçamam'
Güney'in kaçışından önce söylediği şu sözler kim olduğunu ve sanata bakışını en yalın bir şekilde anlatıyor: "Ben halktan, sanatımdan kaçamam. Ben artık halka aitim. Sanatımı halkım için yapabilirsem ben varım. Kaçmam, sanatımı yapmama engel olur. 0 da benim ölümüm demektir. Son sınırlarıma kadar sanatımı ülkemde, yaşamın sıcak kaynağında yapmaya çalışacağım
Kaynak: Birgün Gazetesi